Merhaba sevgili blog okuyucularım;

Bir ayı daha geride bırakıyoruz. Artık havaların ısınmasını istiyorum. Ben güneş insanıyım, sıcağı ve aydınlığı seviyorum. Üstelik bu pahalılıkta verilen doğalgaz paralarına üzülüyorum çünkü doğalgazı biz üretmiyoruz. Dışarıya bağımlı durumdayız. Daha az yakıt parası olur ise daha çok kitap parası olur:)))

   Bu ay sağlık sorunlarım nedeni ile çok fazla kitap okuyamadım. Şimdi düzeni bozulan vucüdumu normale döndürmeya çalışıyorum. Durum böyle olunca da büyük bir isteksizlik oluşuyor ve blogdan da doğal olarak uzaklaşıyorum. Bu nedenle bir hatam olursa affola diyor ve şubat ayında okuduğum kitaplara geçiyorum.

    

Ahmet Ümit'in İstanbul Hatırası kitabından sonra bu kitabı okumam tam isabet olmuş. O kitapta da bahsedilen Theodora'nın hikayesi anlatıyor bu kitapta. MS 6 yy da geçiyor hikayemiz. O dönemde kadınlar sokağı adı altında meşhur bir sokak vardır. Burada hayatlarını fahişelik ile kazanan kadınlar bulunmaktadır. Bu sokağın biraz dışında ise kibar ve yüksek ücretli fahişeler bulunmaktadır. O dönem tehlikeli bir dönemdir. Geceleri kadınların tek başına sokakta bulunmaları çok tehlikelidir. Soyulmaları bir tarafa tecavüze uğrar hatta

                                                                                     KADIN

     "Ertesi gün hiç kimse ölmedi" cümlesi ile başlıyor kitabımız. Saramago'nun kitaplarından alışık olduğumuz gibi olay yine adı belli olmayan bir ülkede ve adları belli olmayan insanlar arasında geçiyor. Tanıdık tek karakterimiz ölüm.  Fark yaratan konusu ile yazar (ki zaten anlatım tarzı ile çoğu yazardan bir adım önde yazar) diğer kitaplar arasında ön sırada yerini almış durumda. Anlatım tarzı, konunu akıcılığına tek birşey söyleyemiyorum çünkü çok sevdiğim yazarlardan bir tanesidir Saramago. İlk defa Saramago okuyacaklar için hatırlatayım yazarın kitaplarında Paragraflar çok uzun olur ve konuşmalar paragrafların içerinse düz yazı olarak geçer.Bu durum ilk defa yazarın kitabının okunduğu zaman biraz tuhaf gelse de okudukça bu tarza alışıyor. 

      Kitap üç bölümden oluşuyor.

    İlk bölümde yeni yıla girilen ilk dakikadan itibaren adı belli olmayan ülkemizde hiç ölüm vakası tespit edilmediği anlaşılır. Hiç ölüm olmaz ancak herkes sağlıklı da değildir. Hasta ve yaşlı olanlar yine hastadırlar ancak ölmezler.Ölümlü olan her canlının hayali değil midir ölümsüzlük. Daha çok fantastik kitaplarda gördüğümüz bir konudur ölümsüzlük. Ancak bu kitaplardaki ölümsüzler sağlıklı ve gençtirler. Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş kitabında ise herkes yaşlanmaya devam eder sadece fark kimse ölmez. Burada bize ölüm birden bire kendisini hissettirmez ise bir ülkede neler olacağı... Başlarda herkesin çok hoşuna giden bu durum sonra yavaş yavaş sorunları da beraberinde getirir. Cenaze işleri ile uğraşanlar işsiz kalırlar. Genç nüfus azalırken Emekli ve hasta nüfus artmaktadır. Bu da devlete artı bir yük sağlamaktadır. Bu durum karşısında devlette halk da bazı önlemler alırlar kendi çaplarında . Bu konuyu da kitabı okumak isteyenlere bırakalım...

     İkinci bölümde kahramanımız yani ölüm işinin başına geri dönüyor. 7 ay gibi süren ölümsüzlük macerasının arkasından ölüm iş başı yapıyor. Bu da yine bazı sorunlara sebep oluyor. Toplu ölümler ve bu ölümler için doktor raporları, cenaze işleri ... gibi. Bu bölümde ölüm biraz tarz değiştiriyor. Bu durum yine okuyucuyu şaşırtıyor. Konunun tamamını anlatmamak için kendimi zor tutuyorum:)))

    Üçüncü bölüm ise ölümü anlatıyor. Ölüm beklenmedik bir sebeple ve beklenmedik bir biçimde insanların arasında karışıyor. Belki çevremizde hiç fark etmeden yanından çekip gittiğimiz ya da bize bize adres soran birisi ölümdür.... 

     Bu oldukça ilginç kitap başladığı gibi bitiyor. "Ertesi gün hiç kimse ölmedi".

    

Kitabı çok sevdim, herkesin kitaplığında mutlaka Saramago kitaplarının bulunması gerekir diye düşünüyorum. Tavsiye edilir....

    

>


Kitabın Adı :Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Yazarı :Jose Saramago           
Orjinal Adı: As Intermitencias da Morte
Çeviren: Mehmet Necati Kutlu
Yayınevi:Kırmızı Kedi Yayınevi
Sayfa Sayısı: 204 sf   

Adı bilinmeyen bir ülkede, dünya kuruldu kurulalı görülmemiş bir olay gerçekleşir: Ölüm, o güne kadar yerine getirdiği görevinden vazgeçer ve hiç kimse ölmez. Bir anda ülkeye dalga dalga yayılan sevinç çok geçmeden yerini hayalkırıklığı ve kaosa bırakır.       İnsanların ölmemesi zamanın durduğu anlamına gelmemektedir, ezeli bir yaşlılıktır artık onları bekleyen. Hükümetten kiliseye, sağlık kurumlarından ailelere, şirketlerden mafyaya kadar herkes ölümün ortadan kalkmasının getirdiği sonuçlarla mücadele etmek zorundadır. Ancak ölüm, beklenmedik bir kimlikle ve umulmadık duygularla insanların arasına geri döner.

Ölüm ve ölümsüzlük karşısında insanın şaşkınlığını, çelişkili tepkilerini ve ahlaki çöküşünü, edebi, toplumsal ve felsefi anlamda derinlikli bir biçimde işleyen José Saramago, geçici olanla ebedi olanı birbirinden ayıran kısa mesafenin meseli sayılacak Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş'u, başladığı gibi bitiriyor: "Ertesi gün hiç kimse ölmedi."

Jose Saramago Kimdir?
   
   Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Portekizli yazardır.

 Lizbon kentinin kuzeyindeki küçük bir köy olan Azinhaga'da (Ribatejo) doğdu. Yoksul bir köylü ailenin oğlu olarak büyüdü. Ailesiyle birlikte taşındığı Lizbon'da öğrenim gördü. Öğrenimi sırasında kırsal kesimde çalıştı. Ekonomik sorunları nedeniyle okulu bıraktı. Makinistlik eğitimi aldı. Teknik ressamlıktan redaktörlüğe, editörlüğe ve çevirmenliğe kadar birçok işte çalıştı.

Bir yayınevinde, yayın hazırlığı ve üretim departmanında görev yaptı. Diario ve Lisboa gazetelerinde kültür editörü olarak çalıştı. Siyasi yorumlar yazdı. Portekiz Yazarlar Birliği'nin yönetim kurulunda görev üstlendi. 1976'dan sonra kendini tümüyle kitaplarına verdi.

1993'te Kanarya Adaları'nda Lanzarote'ye yerleşti. Pilar del Rio ile evlendi. İlk romanı Günah Ülkesi (Terra do Pecado) 1947'de yayınlandı.

Yazarın romanları ve denemelerinin yanı sıra iki şiir kitabı ve oyun kitapları da vardır. Saramago, 1998 Nobel Edebiyat Ödülü'ü kazandı.

Yazarın biçemi gayet dikkate değerdir. Düz yazılarında, noktalama işareti olarak nokta ve virgülden başkasını kullanmaz. Anlatım dili de oldukça muzipçedir; bu da, okuyucuyu yazara bağlayan bir diğer etkendir.Ünlü yazar 87 yaşında hayatını kaybetmiştir.


 Jose Saramago'nun Diğer Kitapları:

Bilinmeyen bir Adanın Öyküsü

İsa'ya Göre İncil

Kabil

Kapağından ve isminden etkilenerek aldım bu kitabı ve iyi ki de almışım. Yeni bir yazarla tanıştım ve kaleminin ne kadar etkili olduğunu öğrendim. Anlatım tarzını ve olay kurgusunu sevdim yazarın. Sürükleyici bir tarz ancak çerezlik kitaplar gibi değil , sindirerek okumak gerekiyor. Okurken o ağırlığı hissediyor okuyucu. Konu çok da farklı olmasa da sıkılmadan son ana kadar merakla acaba diyerek okumaya devam ettim. Güzel bir kitap olmuş , emeğine sağlık yazarın. 

Ölenler yalnızca insanlardır, geçmiş sonsuza kadar yaşamaya devam eder.

    Sonunda Tess'in yeni kitabını da okuyup bitirdim. Kitap bize göre yeni , aslında 1995 yılında yazılmış ülkemize yeni getirildi maalesef. Sürükleyici ve çok çabuk bitten bir kitap . uzun zamandır en hızlı okuduğum kitap olma rekorunu kırdı kendisi. 10 saatte falan bitmiştir, tabii ki sürekli başında durup okumadım:)) Bir gün bile sürmedi bitmesi. Yazarlık ve kelimelerle dans etmede oldukça başarılı bir yazar Tess Gerrritsen. 

     Cuma Vural'ın hazırladığı Panama Yayınları'ndan çıkan Osmanlı'dan Hikayeler kitabı hakkında yazılacak çok fazla birşey bulamıyorum aslında. Zevkle okudum kitabı. 7 den 70'e her yaş grubuna hitap edebilecek bir kitap olmuş Osmanlı'dan Hikayeler. Altı çizilecek ve tekrar tekrar okunacak öyle güzel

 
 
   Merhaba, uzun bir süredir sağlık sebepleri yüzünden yazı yazamadım. Bu durum kitap okuma hızımı hatta kitap okumamı da etkiledi. İki - üç günde bitireceğim bir kitabı bitirmek neredeyse bir ayı bulacaktı bitirmem. Bilgisayar ekranı da başağrımı arttırdığı için sosyal medyadan da uzaklaşmış oldum bu süre içerisinde. Tekrar burada olmak ve yazı yazabilmek çok güzel bir duygu. 

         

   Okunmayı bekleyen çok kitabım olduğu için bir süre alışveriş yapmamaya karar vermiştim. Yeni çıkan kitapları, istediklerimi, indirimleri gördükçe bu kararımı uygulamanın ne kadar zor olduğunu anlarsınız :) Kızımın istediği kitapları buradaki kitapçılarda bulamayınca internetten sipariş vermeye karar verdik. Madem ki internetten sipariş veriyoruz kargo bedava olsun ki internet indirimi de bir işe yarasın diye araya kendi istediklerimi de sokuşturdum....İnternetten almak daha avantajlı oluyor. Eskişehir DR da 19 tl olan kitap