5/27/2016

Vizyona Giren Filmler - 27.05.2016

Mayıs 27, 2016 0 Yorum

1 Kezban 1 Mahmut: Adana Yollarında1 Kezban 1 Mahmut: Adana Yollarında

Yönetmen: Cenk Çelik
Oyuncular: Esin Yıldız, Ercan Zincir, Cenk Hakan Köksal
Ülke: Türkiye
Tür: Komedi
Süre:90 dk

   Mahmut ve Emrah, İstanbul'daki öğrencilik hayatı yaşayan iki yakın arkadaştır. Mahmut bir gün sevgilisi Kezban'ı kaçırmaya karar verir çünkü Kezban'ın abisi Kürşat ilişkilerine onay vermemektedir. Emrah ailesinin Mersin'deki yazlığını ayarlar ve sevgilisi Yaprak'ı da yanına alır. Hep beraber Şahin marka modifiyeli arabalarıyla Mersin'e kaçarlar. Yazlıkta eğlenceli zaman geçiren gençlerin eğlencesi uzun sürmez. Mahmut ve Emrah bir sabah sitenin sahilinde uyanırlar. Kızlar kaçırılmıştır. İki arkadaş kızların izini sürmeye başlar ve Adana'ya ulaşırlar. Adanalı Serkan'ın da ekibe dahil olmasıyla kızları kurtarmak için bir plan yapılır: Adana'nın farklı yerlerinden toplayacakları "özel" insanlardan oluşan bir ekip kurarak kızları tekrar kaçırmak! "Usta" bir şoför, "yetenekli" bir hacker, "çevik" bir karateci ve "silahlı" bir adam bulunur. "Kusursuz" bir plan, "uzman" bir ekip ve son dakika sürprizleri ile aksiyon ve komedi dolu bir maceraya atılırlar.



_________________________________________________________________________________

Alis Harikalar Diyarında 2 - Aynanın İçinden
Alis Harikalar Diyarında 2 - Aynanın İçinden 

Yönetmen: James Bobin
Oyuncular: Mia Wasikowska , Johnny Depp, Lindsay Duncan
Tür: Fantastik, Aile
Ülke: ABD
Süre: 108dk

Alis, Londra’ya dönüş yolunda sihirli bir aynayla karşılaşır ve yeraltının fantastik dünyasında arkadaşlarıyla karşılaşır. Mirana, Alis’i zamana hükmeden Büyük Saat’in odasındaki Renkküreyi ödünç almak ve Şapkacı’yı kurtarmak üzere bir yolculuğa gönderir. Geçmişe giden Alis, zaman dolmadan önce Şapkacı’yı kurtarmak için amansız ve zorlu bir mücadeleye girer.



_________________________________________________________________________________

Blinky Bill: Kahraman Koala
Blinky Bill: Kahraman Koala

Yönetmen: Deane Taylor
Oyuncular: Ryan Kwanten, Toni Collette, Rufus Sewell
Ülke: Avustralya- ABD
Tür: Animasyon
Süre: 95 dk

Genç ve maceraperest bir koala olan Blinky Bill’in en büyük hayali küçük bir kasaba olan Green Patch’den ayrılıp kaşif babasının izinden gitmektir. Baba Bill bir süre önce Avustralya’nın çöllerinde kaybolmuştur ve onun sağ olduğuna inanan tek kişi Blinky’dir. Blinky, babasının nerede olduğu konusunda ipucu bulunca, kendisini Avustralya’nın tehlikeli ve vahşi doğasında macera dolu bir yolculuğun içinde bulur.



_________________________________________________________________________________


Cinni: UyanışCinni: Uyanış 

Yönetmen: Emre Aydın
Oyuncular: Eda Köksal, Gökcen Gökçebağ, Merve Deniz
Ülke : Türkiye
Tür: Korku, Gerilim
Süre: 95 dk


Dilara, çocukluğu zorlu geçmiş, kendi halinde yaşayan, tercüman olduğu için evde çalışan ve bu yüzden çok dışarı çıkmayan bir kadındır. Bu monoton hayatı, bir gece evinin bahçesinde tanımadığı bir adamın cesedinin yanında uyanmasıyla tamamen değişir. O geceden sonra, onu dehşete düşüren, paranormal olaylar yaşamaya başlayacaktır. Dilara, kendisine neler olduğunu, kimlerin O’na musallat olduğunu araştırırken, asıl gerçekle yüzleşir.



_________________________________________________________________________________

Kronik

Kronik 

Yönetmen: Michel Franco
Oyuncular: Tim Roth, Sarah Sutherland, Robin Bartlett
Ülke: Meksika , Fransa
Tür: Dram
Süre: 93 dk

Chronic, bir bakımevinde ölüm döşeğindeki hastalarla ilgilenen bir erkek hemşirenin portresini çiziyor. David; zorlu, talepkâr mesleği gereği bir yandan hastalarıyla yakınlaşmak zorunda kalırken bir yandan da duygusal açıdan tükenmektedir. Özel hayatında çekingen, beceriksiz ve muhtaçtır. Omuzlarındaki yük dayanılmaz hale geldiğinde, yüzünü geçmişe dönmek zorunda kalacaktır.



_________________________________________________________________________________


Para Tuzağı

Para Tuzağı

Yönetmen: Jodie Foster
Oyuncular: George Clooney, Julia Roberts, Jack O'Connell
Ülke : ABD
Tür: Gerilim
Süre:95 dk

Her şeyini kaybeden bir yatırımcının stüdyolarını basması ile başlayan gerilimi seyrediyoruz.




_________________________________________________________________________________

Rüzgarın Oğlu
Rüzgarın Oğlu

Yönetmen: Stephen Hopkins
Oyuncular: Stephan James, Jeremy Irons, Barnaby Metschurat
Ülke: Fransa , Kanada, Almanya
Tür: Dram, Biyografik, Tarihi
Süre:135 dk

Tarihin en iyi atleti olmak için çıktığı yolda efsanevi bir yıldız olan ve 1936 Olimpiyatları’nda Adolf Hitler’in Ari üstünlüğü görüşüne karşı mücadele ederek dünya sahnesine çıkan Jesse Owens’ın gerçek ve etkileyici hikâyesini anlatıyor. Film, asıl adı James Cleveland olan Jesse Owens’ın olimpiyat efsanesi olma mücadelesini anlatırken izleyiciye cesaret ve ilham da veriyor.




_________________________________________________________________________________




                                                     

5/25/2016

Ev Hanımı- Jill Alexander Essbaum || Kitap Yorumu

Mayıs 25, 2016 0 Yorum
kozmokitap

  Bu kitabı okumak , hem tahrik hem de rahatsız hissettiren bir tabloya bakmak gibi. Dönüp gitmek isteseniz bile , ayaklarınızın yere çakılı olduğunu fark edeceksiniz.
                                                                                               Sloane Crosley

    Bir zamanlar televizyonda yayınlanan Desperate Housewife dizisini çok severdim. Ev Hanımı kitabı da yayımlandığı zaman aklıma o dizi geldi ve ben bu kitabı okumalıyım dedim tanıtım bültenini ya d arka kapak yazısını okumadan önce . Kitabı satın alasıya kadar da okumadım. Hayalimdeki canlandırdığım bir konu ile ilgili bir kitap aldım:))) Tabi kapaktaki " Yalnız bir kadın , tehlikeli bir kadındır " yazısının da etkisi olmadı değil!...

    Kitabın kapağını çok sevdiğimi söylemeliyim. Sade ve aynı zamanda çok şey ifade ediyor.

    Kitabın içeriğine gelir isek yazarın farklı bir anlatım tarzı var. İlk başta konudan konuya atlıyor gibi geldi bana. Fakat okudukça ve sayfalar ilerledikçe alışıyorsunuz bu tarza. Nasıl bir tarz derseniz bir paragrafta karakter evde iken diğerinde psikiyatristinde bir diğerinde ise  farklı bir olay anlatılıyor. Sonrakinde ise ilk paragrafta kaldığı yerden devam ediyor. Farklı tarzları severim. Bu da fena değildi.

O, Anna'ya asla onu sevmediğini söylememişti.
Ama sevdiğini de söylememişti. 

dietlikon
Dietlikon- İsviçre

   Anna Amerkalı'dır ve İsviçreli olan Bruno ile evlenmiştir. Hamile iken İsviçre'ye taşınırlar ve Buruno'nun memleketinde yaşamaya başlarlar. Çiftin üç çocukları olur. İki oğlan bir kız. İsviçre'ye taşınalı dokuz yıl olmuştur ve Anna hala bu ülkeye ve insanlarına alışamamıştır. Hala tam olarak Almanca konuşamayan Anna 'yı eşi bir dil kursuna yazdırır. Anna çok yalnız hissetmektedir kendisini. Kocasından istediği daha doğrusu beklediği ilgiyi göremez. Bulunduğu çevreyi ve ülkeyi de çok sevdiği söylenemez. Anna bir çıkmazdadır, depresifdir. Bu durumla alakalı olarak da düzenli psikiyatrist ile görüşmektedir. Bazı insanlar yalnızlıklarını gidermek için çeşitli faaliyetler yaparlar, ev işleri ile ilgilenirler ya da bir hobi bulurlar. Anna'nın bu durum karşısında davranışı ise sıradışıdır. Anna aradığı ilgiyi bulabilmek için kocasını aldatır.


Bazı kadınlar kaşık koleksiyonu yapardı. Anna'ysa aşık koleksiyonu. 

    Anna depresif ve narsist bir yapıya sahiptir. Sadece kendisine ve ihtiyaçlarına odaklanmış durumdadır. Bu durum kocasının ilgisizliğini affettirir mi ? Hayır.... Konu olarak çok da okumak isteyebileceğim bir kitap değildi Ev Hanımı. Fakat yazarın öyle bir sihri var ki kitabı elimden bırakamadım. Anna'nın bir sonraki hareketi ne olacak? Yaptığı yanlışları düzeltecek mi derken bambaşka bir son ile karşılaştım. Konuyu ya da karakterleri değil fakat yazarın anlatım tarzını çok sevdim.





Ev Hanımı- Jill Alexander Essbaum

Kitabın Adı :Ev Hanımı
Yazar :Jill Alexander Essbaum
Yayınevi :Koridor Yayıncılık
Orjinal adı : Hausfrau
Çevirmen :Belgin Selen Haktanır
Sayfa Sayısı :319

"Aşk ve şehvet arasındaki fark nedir?"
"Sen söyle," dedi Psikiyatrist Messerli ona.
"Şehvet tedavi edilemez. Aşk edilir."
"Arzu bir hastalık değildir, Anna."
"Değil midir?"

    Anna iyi bir eşti, çoğunlukla.
      Anna Benz, bankacı olan kocası ve üç çocuğuyla beraber Zürih'in kartpostalvari bir bölgesinde yaşayan, otuzlu yaşlarının sonunda bir ev hanımıdır. Yaşadığı rahat ve mükemmel hayata rağmen, Anna içten içe parçalanmaktadır. Duygusallıktan uzak kocası, yakınlık kuramadığı arkadaşları ve hatta kendi düşüncelerinden bile kopuk olduğu için Anna yeni deneyimlerin peşine düşer: Almanca dersleri, bir psikiyatristle terapiler, kendisini bile şaşırtan bir dizi gönül macerası.
 
  Ancak Anna kendisini bu gönül maceralarından umduğu kadar kolay kurtaramaz. Bitirmek istediğinde, ne kadar zor olduğunu fark eder. Gerilim yükselir ve yalanları kontrolden çıkar. Ahlaki bir sınıra geldiğinde, geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini fark eder. 

   Samimi, yoğun ve keskin bir kalemden çıkmış olan bu roman evlilik, cinsellik, sadakat, ahlak ve benlik hakkında unutulmaz bir öykü sunuyor. Şehvet ve aşk, suçluluk ve utanç, bahaneler ve nedenler arasında dolaşırken, Anna Benz okuyucuyu derinden sarsacak bir ikileme sürüklüyor. Kendimizi bulmak için verdiğimiz bu savaşta, onun öyküsü dürüstlük ve güzellikle parlıyor.



                                                            Kozmokitap

5/20/2016

Vizyona Giren Filmler - 20.05.2016

Mayıs 20, 2016 2 Yorum
kozmokitap




kozmokitap



Misafir                                                                                                                                                       
Tür:Dram
Yapım Yılı:2015
Yönetmen:Mehmet Eryılmaz
Oyuncular:Zümrüt Erkin , Tamer Levent , Ayten Uncuoğlu , Hale Akınlı , Ersin Umut Güler , Fatih Al , Ümit Çırak Görüntü Yönetmeni:Cemil Kızıldağ
Süre:127 dk.
 
     Evrensel bir konu olan anne – kız ilişkisini, ölüm teması çerçevesinde işleyen film, ülkemizde de yaygın bir sorun olan aile içi cinsel taciz meselesini de alt hikâye bağlamında ele alıyor. Film, trajediden beslenen bir umut duygusuyla tutunamayanların hikâyesini anlatıyor. Yıllar önce baba evinden kovulan Nur, on yıl sonra annesinin ölüm döşeğinde olduğu haberini alır. Küçük kızını da yanına alarak baba diyarına gider.

_________________________________________________________________________________

7.Gün
 7.Gün

Tür : Korku
Yapımı : 2016 - ABD , Singapur
Yönetmen : Kelvin Tong
Oyuncular : Matthew Settle , Elizabeth Rice , Pamelyn Chee , Jaymee Ong , Adina Herz
Süre: 95 dk

      Genç ve başarılı gazeteci Jamie Waters  kız kardeşi Anna'nın vahşi bir şekilde öldürüldüğünü öğrenince olayın aslını öğrenmek üzere Singapur'a gider. Burada kardeşininkiyle ilişkili başka cinayetlerin de yaşandığını öğrenince kardeşinin eşiyle birlikte gerçeği su yüzüne çıkarmaya çalışır. Karşı karşıya oldukları güç, Babil Kulesi efsanesinin şeytanıdır ve yeryüzüne dönebilmek için vahşice katlettiği insanlar arasına Jamie'yi de katmak istemektedir.

_________________________________________________________________________________

Kozmokitap
  İyi Adamlar

Tür : Gerilim , Gizem , Suç
Yapımı : 2016 - ABD
Yönetmen : Shane Black
Oyuncular : Russell Crowe , Ryan Gosling , Kim Basinger , Matthew Bomer , Rachele Brooke Smith
Süre: 115 dk

1970'lerin Los Angeles'ında eski bir porno yıldızının intiharı ve bu intiharın soruşturulması çevresinde gelişen olayları anlatan bir yapım.


_____________________________________________________________________________________________


kozmokitap
Alamet-i Kıyamet

Tür : Gerilim , Korku
Yapımı : 2016 - Türkiye
Yönetmen : Doğa Can Anafarta Oyuncular : Murat Onuk , Müge Esmeray , Sedat Savtak , Funda Ersin , Büşra Çubukçuoğlu
Süre: 90 dk

    Filmde 1999 Türkiye'de ve dünyanın geri kalan yerlerinde yaşanan korku dolu olaylar anlatılıyor. Hikayenin merkezinde ise yalnız yaşayan Elif adlı hamile bir kadın bulunuyor. 72 numaralı apartmanda bulunan tuhaf komşularıyla birlikte doğumu bekleyen Elif'in hayatı bir süre sonra karabasana dönecektir.

_________________________________________________________________________________

Kozmokitap
Annemle Geçen Yaz

Tür : Dram
Yapımı : 2015 - Brezilya
Yönetmen : Anna Muylaert
Oyuncular : Regina Case , Camila Márdila , Michel Joelsas , Karine Teles , Lourenço Mutarelli
Süre: 114 Dak

   Sao Paolo'da yaşayan zengin ailenin çocuğu olan Fabinho'ya 13 yıl dadılık yapan Val  aynı zamanda bu ailenin evinde yaşamaktadır ve adeta ailenin bir üyesi gibidir. Ancak bu süre zarfında öz kızı Jessica'yı  uzak bir şehirdeki akrabalarının yanına bırakmış, onunla neredeyse hiç görüşememiştir. Yıllar sonra kızı, üniversite sınavları için yanına gelip onunla aynı evde yaşamaya başladığında bazı sorunlar kaçınılmaz olacaktır.

________________________________________________________________________________

Kozmokitap
Başımın Belası

Tür:Romantik, Komedi
Yapım Yılı:2015 - ABD, Kanada
Yönetmen:Sean Mewshaw
Oyuncular:Jason Sudeikis , Rebecca Hall , Joe Manganiello , Dianna Agron , Blythe Danner , Griffin Dunne
Süre: 105 dk

Üniversitede öğretim görevlisi olan Andrew hayatını kaybeden ünlü müzisyen Hunter Miles’ın biyografisini yazmak ister ve müzisyenin eşi Hannah’nın yaşadığı kasabaya giderek ondan yardım almaya karar verir. Ancak Hannah da aynı amaçla çalışıyordur ve bilgilerini bu yabancı adamla paylaşmak konusunda pek istekli değildir. Birbirini son derece antipatik bulan bu ikiliye “kasabanın seksi erkeği” Curtis, Andrew’un New York’tan çıkagelen sevgilisi Finley ve Hannah’nın her konuda abartıya kaçan ailesi de katılınca işler iyice sarpa sarar.

_________________________________________________________________________________


Kozmokitap   Yakışıklı Rocky

Tür : Aksiyon
Yapımı : 2016 - Hindistan
Yönetmen : Nishikant Kamat
Oyuncular : John Abraham , Nathalia Kaur , Diya Chalwad , Suhasini Mulay , Shruti K. Haasan      
Süre: 126 dk                                         

   Goa'da bir rehin dükkanı işleten eski bir ajan olan Rocky , barlarda dansçı olarak çalışan komşusu Anna'nın  8 yaşındaki kızı Naomi ile  arkadaşlık kurar. Uyuşturucu bağımlısı olan annesine para bulabilmek için hırsızlık yapan Naomi, Rocky'i çok sevmekte, annesinin itirazlarına rağmen sık sık Rocky ile zaman geçirmektedir. Anna bir gün şehrin uyuşturucu baronu Mantoo'nun bir adamına yapılacak sevkiyatından uyuşturucu çalar ve bunu bir fotoğraf makinesine saklar. Sonra bu makine rehin olarak Rocky'e gelir. Malının çalınmasına çok öfkelenen Mantoo, Naomi'yi kaçırır. Rocky, küçük kızı kurtarmak için her şeyi yapacaktır.

_________________________________________________________________________________

                                                                 İyi Seyirler...........
         
                                                                       Kozmokitap

5/19/2016

Yüzleşme - Tutku Oyunları 2 & Aleatha Romig || Kitap Yorumu

Mayıs 19, 2016 6 Yorum
Yüzleşme - Tutku Oyunları 2

    Istırap en güçlü ruhları ortaya çıkarır; en büyük karakterler kurumuş yaralarla doludur.
                                                                                                               -Halil Cibran 
         Tutku Oyunları'nın ilk kitabında Anthony'nin Claire'e uyguladığı baskı ve  şiddeti okumuş ve Anthony'ye sinir olmuştuk. Bazen de Claire'e kızdığımı itiraf ediyorum. Bana Claire'in durumu Stockholm sendromunu hatırlattı. Onu rehin alan, tutsak haline getiren, zorbalık yapan , onun katili olan bir adamı sevmişti. Bu gerçek bir sevgi miydi yoksa psikolojisi altüst olduğu için mi sevdiğini zannetmişti orası sorgulanır. Heyecanlı bir yerde biten kitaptan sonra okumak için sabırsızlandığım serinin ikinci kitabı Yüzleşme de nihayet basıldı .

    Heyecan ve sabırsızlıkla beklenen bir kitap olunca hemen okumak istiyorsunuz doğal olarak:)) En yoğun olduğum günlerde dayanamayıp kitabı okumaya başladım. Her boş vaktimde bir saniye bile olsa kitabın başına oturdum. Hal böyle olunca da k,tap  jet hızı ile bitti. Kitabı bir günde bitirmeme rağmen kitabın üzerimdeki etkisini atıp yazıya dökmem uzun sürdü.

   Aşk ve nefret, son derece şiddetli ve yoğun olan benzer iki duygu. Ben hapse atıldıktan sonra ve hatta şimdi bile bu iki duyguyla mücadele ediyorum. 

Yüzleşme'de ilk kitaptaki gibi şiddet öğeleri yok. İlk kitaba göre daha durağan bir kitap. Sakın aklınıza sıkıcı olduğu gelmesin. Kitap merak ve heyecan duyguları içerisinde nasıl olduğunu anlamadan bitiyor.

   Hapishanede olan Claire'i hapisten çıkartmak için  bilinmeyen birisi af mektubu yazıyor ve avukata yüklü bir çek ile birlikte gönderiyor.  Avukatın da hızlı hareket etmesi ve valinin de bu durumu gizli tutması ile Claire sessiz sedasız tahliye olur. O kadar sessiz hareket edilir ki Anthony'nin bile iki hafta sonra haberi olur.

     Tahliye olan Claire  güvenebileceğini  düşündüğü   Amber'ın yanına Palo Alto'ya gidiyor. Güven duygusunda yanılmayacak , Amber ve  kardeşi Harry ile her konuda ona yardımcı olacaklardır. Claire onların yanında kendini toplarken bir yandan da yeni bir hayata başlamayaçalışmaktadır.Anthony'nin kendisine yaptıklarını unutmaz . Onun geçmişini araştırmaya başlar ve ondan intikam almaya kararlıdır. Yeni Claire'i -kararlı ve güçlü olamaya çalışan - çok sevdim. Ağır baskılara maruz kalmış birisine göre hızla toparlanıyor . Belki hapishanede kendi ile bir süre başbaşa kalmasının da etkisi olmuştur.

      Ve bilgin olsun, seni seviyormuş gibi davranmadım ve o konuda yalan söylemedim. İlk başta fark etmemiştim , ama daha seni tanımadan önce seni sevdim ben. 

     Claire hapisten çıkmıştır. Peki Anthony bu durum karşısında ne tepki verir? Boş durur mu sizce? Anthony bu kitapta çok fazla yer almıyor fakat kendisini de unutturmuyor.   Claire'emüdahale etmeye çalışıyor, kendisini ve sürekli takipte olduğunu hatırlatıyor.   Claire'in yeni düzeninde Anthony'e ne kadar yer var göreceğiz.... Anthony'i de sanki değişmeye başlamış gibi sinyaller aldım. Yoksa yazar bizimle oyun mu oynuyor ?

                                      Sen benimsin ve çok uzun bir zamandır da benimdin.

 
    Kitapta  bazı bölümlerde Anthony ve geçmişine ve ailesine dair bazı olayları da okuyoruz.

                                        Bütün sırlar gitgide karanlıklaşır.
                                        Bu, sırların doğasında vardır.
                                                          - Cory Doctorow

     Kitabı heyecan ve neler olacağını sabırsızlıkla beklerken birden kitap bitince büyük bir kayaya toslamış gibi oldum. Kitap öyle bir yerde bitti ki aydınlanmamış birçok konu ve aklımda deli sorular kalakaldım....

        Serinin yeni kitabının basılmasını nasıl bekleyeceğim bilemiyorum. 5 ciltlik bir seri olan Tutku Oyunları'nın daha basılmayı bekleyen 3 cildi var. Arkadya Bitter duy sesimi!... Bizi fazla bekletme , serinin diğer kitapları da bir an önce basılsın.....  Ben dayanamayıp goodreads te serinin diğer kitapları ile ilgili yazılanları biraz okumuş olabilirim:)))

Tutku Oyunları - Yüzleşme kitabı tanıtım yazımı okumak için tık tık...





                                                            Kozmokitap

5/14/2016

Eğer Beni Bulursan - Emily Murdoch || Kitap Yorumu

Mayıs 14, 2016 2 Yorum
Eğer Beni Bulursan - Emily Murdoch


       Sessizliğin ne kadar güçlü olduğunu ilk kez şu an anlıyorum. Kelimeler silahtır ve silahlar güçlüdür. Dile getirilmeyen kelimeler ve kullanılmayan silahlar da öyle.
   Bazı kitaplar vardır etkisinden uzun süre kurtulamayacağınız. İşte bu kitap da onlardan. Beni tam bam telimden vurdu diyebilirim. Çerez bir kitap diye okumaya başladım fakat o da ne ? Beni kötü vurdu. Ne kadar yanıldığımı ilk birkaç sayfada anladım. Bütün işlerimi bir kenara bıraktım ve kitabı bitirmeden yerimden kalkmadım. Yazarın tarzı ve çevirideki ustalık ( iki - üç tane olan yazım hatasını saymıyorum )beni hikayenin içerisine öyle bir çekti ki dış dünyaya tekrar adapte olmak benim için çok zor oldu.

            Kelimeler ona ait. Kullanıp kullanmamak da tamamen ona kalmış. 
   Kitap ilk çıktığı zaman yazarını başka bir yazarla karıştırdığım için ilgimi çekti ve o nedenle aldım. İyi ki  almış bulundum yoksa böyle harika bir kitabı tanıyamayacaktım.

      Ayağını yere vurup gözlerini kısıyor. Şahin gibi bakışları var, diye düşünüyorum. Güvenilmez. Küçük ve güçsüz olanları av gibi gören bir şahin

    Kitap on dört yaşında olan Carey'in anlatımı  ile yazılmış. Bu şekilde olması daha da güzel hale getiriyor kitabı. Ormanın ortasında bir karavanda kardeşi ile beraber yaşıyor Carey. Anneleri uyuşturucu bağımlısı ve obsesif kişilik bozukluğuna sahip. Uzun bir süre kızların yanına uğramadığı oluyor. Bu sırada da Carey hem kardeşine bakıyor hem de kendisine. En son annelerini gördükleri zamandan bu yana iki ay geçmiştir ve yiyecekleri de tükenmek üzeredir. Bu sırada işittikleri ayak sesleri ile korkan kızlar daha sonra gelenlerin bir sosyal hizmetler görevlisi ve Carey'in babası olduğunu öğrenirler.

"Müzik bir köprüdür , "diyor. "Kelimelerin yetersiz kaldığı şeyleri anlatıp insanları birbirine bağlar. "

    Bu noktada annelerine çok kızmadım dersem yalan söylemiş olurum. İki küçük çocuk ormanda tek başlarına, korunaksız ve yiyeceksiz...

           İyi şeyler, onlara şans veren insanların başına gelir. Tek yapman gereken bir şans vermek. 

      Babalarının yanlarına verilir çocuklar ve onlar için artık yepyeni bir hayat vardır. Sıcacık bir ev, güzel yemekler ve onları seven insanlar. Kızlar bu hayata uyum sağlayabilecekler mi dersiniz? Peki ormandan ayrılırken  Carey'in kardeşi Janessa'nın susmasına sebep olan sırlarını arkalarında bırakabilecekler midir?

     Aslında yazmak istediğim o kadar çok şey var ki... Babalarını ve Melisa'yı ne kadar sevip takdir ettiğim gibi. Fakat bir başlarsam duramayıp tüm kitabı sizlere anlatırım diye korkuyorum:))

    Etkileyici , duygusal bir kitap Eğer Beni Bulursan. Duygusal kitaplardan hoşlanıyorsanız tam size göre....






Kozmokitap


Kitabın Adı :Eğer Beni Bulursan
Yazar : Emily Murdoch
Yayınevi : Novella Dinamik Yayınevi
Orjinal adı :If You Find Me
Çevirmen : Duygu Özen Gür
Sayfa Sayısı : 336
   
                   Arkanızda bırakamayacağınız                                                                           bazı şeyler vardır...                                                                                                                                                                                                                                       Ormanın derinliklerinde saklı, yıkık dökük karavan, on beş yaşındaki Carey'in evi olarak bildiği tek yerdir. Carey, küçük kardeşi Jenessa'yla birlikte zorluklarla dolu bir yaşam sürmektedir. Anneleri onları sık sık yalnız bırakıp gittiğinde ise birbirlerine dayanak olurlar. Ta ki anneleri uzun süre ortadan kaybolup, iki yabancı hayatlarına girene kadar. Ormandan kurtulup yeni yaşamlarına başlayan kızlar kendilerini, okul hayatıyla beraber ışıltılı bir dünyanın içinde bulurlar.
   
Carey, bir yandan annesinin on yıl önce onu ormana kaçırma nedeniyle yüzleşirken, diğer yandan peşini bırakmayan -Jenessa'nın da bir yıldır konuşmamasına neden olan- kirli geçmişiyle baş etmeye çalışır. Carey, kardeşini ve sırlarını koruyamadığı takdirde yeni hayatları avuçlarının arasından akıp gidecektir. "Biz insanlar, tanıdık bildik şeylerle bağlar kurarız. Yoksunluğun içinde bile bir güzellik bulabiliriz. Bu son derece insani bir tavır. Sahip olduklarımızla elimizden gelenin en iyisini yaparız."



                                                            Kozmokitap

5/12/2016

Kabil - Jose Saramago || Kitap Yorumu

Mayıs 12, 2016 1 Yorum
                           Kabil - Jose Saramago

   Farklı birçok türde ve farklı yazarlara kitap okurum fakat benim için vazgeçilmez olan birkaç tane yazar vardır. Bunlardan bir tanesi de Jose Saramago'dur. Yazarın kitaplarını ilk okumaya başladığında yazım tarzı tuhaf gelmişti. Daha önce Saramago okumamaış olanlar için belirteyim : Yazarın kitaplarında paragraf bulunmaz . Konuşma bölümlerini ayırmaz ve pek çok noktalama işaretlerini de es geçer. Bu farklı tarz ilk okumaya başlandığında okuyucuya tuhaf gelir. Fakat okumaya devam ettikçe yazar öyle bir bağlar ki okuyucuyu kitabı bırakamazsınız. İşte benim için de böyle oldu.

     Saramago'nun ölümünden önce yazdığı son romandır Kabil. Yayımlandığı ülkelerde pekçok tartışmalara sebep olmuş bir kitaptır. Kazarın mizahi dilini ve din konularına nasıl yaklaştığını bildiğimden bu tepki bana tuhaf gelmedi aksine bu kitabı okumak için büyük bir istek uyandırdı.

     Kitabın isminden de anlaşıldığı gibi kitapta Kabil anlatılıyor. Tarihteki ilk katil, kardeş katili Kabil. Kabil'in öyküsünü anlatmak için yazar cennetteki Adem ve Havva ile anlatmaya başlıyor. Kitap boyunca da Tantıdan efendi olarak bahsediyor. Yasak elmayı Yiyen Adem ve Havva efendi tarafından cenntten kovulurlar. Adem ve Havva aslında elmayı yemeden önce de çıplak olduklarının farkındadırlar ve cinselliği keşfetmiştirler.

     Cennetten kovulan Adem ve Havva yeryüzüne gelince bildiğimiz tarihten farklı olarak başka insanlar hatta kervanlar olduğunu öğreniyoruz. Yazar kutsal kitaplarda geçen hikayeleri kendisine göre ele alıp kara mizah etkeyerek bir kurgu oluşturmuş. Adem ve Havva'nın iki oğlu da büyümüştür ve Habil hayvancılık ile Kabil ise çiftçilik ile ilgilenmektedir. Kabil, efendinin tavırları ve Habil'in hareketlerine dayanamaz ve kardeşini öldürür.  Bu ölüm sonucunda yanında beliren efendi ile girdiği diyaloglar ilginçtir. Hatta kitabın tamamında KAbil'in efendi ile diyalogları ilginçtir. Ona karşı gelebilen , onun hatakı olduğunu görstermeye çalışan bir Kabil var karşımızda. Kabil cinayetin cezası olarak sürgün ve gezginliğe mahkum edilir. Bu gezginlik sırasında zamanda bir ileri bir geri giderek bizlerin de bildiği olaylara tanıklık eder, bazen de birebir olaya karışır: Sodom ve gomore'nin yıkılışı, Lut ve ailesinin kurtarılması, Eyüp'ün hastalığı, Nuh Tufanı...

Yazar okuduğu kutsal kitap hikayelerindekhikayelerde aslında efendinin tutarsız kararlar verdiği, yıkımdan hoşlandığı gibi mesajlar vererek okuyucunu aklına soru işaretleri bırakmayı hedeflemiş ya da kendi soru işaretlerini herkesle paylaşmış bu kitapta. Bu kitap bir kurgu olarak oldukça başarılı . Özellikle de kitabın sonunda Kabil herkesi şaşırtıyor.

    Saramago okumadıysanız çok şey kaçırıyorsunuz derim:))


Kabil - Jose Saramago

Kitabın Adı :Kabil
Yazar :Jose Saramago
Yayınevi : Kırmızı Kedi Yayınevi
Orjinal adı :Caim
Çevirmen :Işık Ergüden
Sayfa Sayısı :152

José Saramago ölümünden önce yazdığı ve yayımlandığı ülkelerde büyük tartışmalara yol açan son romanında insanlığın kutsal kitaplardaki başlangıcına geri dönüyor.
 Adem ile Havva'nın oğlu, kardeş katili, "sürgün ve gezgin" Kabil'le çıkılan bu yolculuk, Eski Ahit'in loş ve tekinsiz diyarlarında, zaman ve mekân kavramlarını altüst ederek, süreğen bir şimdiki zaman içinde, edebiyatla felsefenin kesiştiği dar alanlarda dolaştırıyor okuru.
 Suç, ceza, adalet, nefret, ihtiras gibi insana özgü kavramlar ile savaşlar, katliamlar, cinayetler, boyun eğmeler ve isyanlar gibi insana özgü eylemler arasında gidip gelirken, İbrahim'den Nuh'a, Adem ile Havva'dan Eyüb'e, Lilith'e kadar bütün kadim şahsiyetler de beklenmedik anlarda ve yerlerde karşımıza çıkıp insanlık panoramasını tamamlıyorlar.
 Gerçeğin ironik, yalın ve dolaysız dilini kullanan Saramago bu son romanıyla bize tüm zamanların sorusunu miras bırakmış oluyor: İnsan türü evrendeki yerini ve varlığını hak etmiş midir?



Jose Saramago'nun Okuduğum Diğer Kitapları:

Bilinmeyen bir Adanın Öyküsü

Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş

İsa'ya Göre İncil





                                                                  

5/10/2016

18 Saat - Ertürk Akşun

Mayıs 10, 2016 2 Yorum
18 Saat - Ertürk Akşun

  18 Saat uzun bir süre önce satın aldığım ve okuma sırası ancak gelen bir kitaptı. Ertürk Akşun'un diğer kitaplarının adını duymuş fakat hiçbirini okumamıştım. Bu yazarın okuduğum ilk kitabı oldu. Yazar kendisi ile ilgili olarak iyi bir okuyucu olduğunu söylemiş. Bence kendisi oldukça da iyi bir yazar. Kalemi nasıl kullanacağını iyi biliyor. Bunun iyi bir okuyucu olmasıyla da bir ilgisi var.

    Kitap bir mimarlık ofisinin açılış kokteylinde bir araya gelmiş olan insanların 18 saatlarini anlatıyor. Bu insanlar kokteyl sırasında bulunukları ofise dalan silahlı bir grup insan tarafından rehin alınırlar. Bu rahin alınma sonrasında insanların o günün sabahından başlayarak 18 saat boyunca neler yaptıklarını , neler hissettiklerini okuyor ve bu insanları tek tek tanıyoruz .

    Kitapta çok fazla karakter barınıyor. Fakat bunlar arasında en baskın olanları Nadir ve Tolga. İki mimar , iki eski arkadaş. Onları tanırken hayata bakış açılarını, bezginliklerini ve kendileri ile hesaplaşmalarını da okuyoruz. Diğer karakterler Özge , Jale, Berrak , Arzu , Ganimet, Melisa....

  Sadece rehin alınanları değil rehin alanları da tanıyoruz kitapta. Amaçlarını , kim olduklarını ....

  Nadir'i , ailesine olan bağını sevdim kitapta. Melisa'nın çektiklerine ve herkesten gizlediği sırrı altında ezilmesine üzüldüm. Arzu, Jale ve Tolga'dan hiç hoşlanmadım. Hem yaşam tarzları hem de düşüncelerinden.

    Kitabın farklı anlatım tarzından , sürükleyici olmasından  ve her karakteri tanıma şansı vermesinden hoşlandım. Farklı tarzlar hoşıma gider. Sevmediğim kısımlara gelirsek argo kesimler. Argodan hiç hoşlanmam ve kitaplarda olmasını ise sevmiyorum. Bir de bana göre  fazla miktarda +18'lik bölüm vardı.Okumak isteyenler için belirtmek isterim. Cinsellik içeren kitaplardan hoşlanmıyorsanız bu kitap size göre değil .

Yazarın diğer kitaplarını da merak ediyorum ve onları da okumayı düşünüyorum.

Kitaptan alıntılar: 

* İstanbul mu?
Umutsuzluktan kıvranan kör bir solucan gibiydi artık. İnsanlarıysa bu solucanın kanında boğulmuş birer cesetti sadece... (sf 11)

* Benim için asıl hapishene kendi hayatım. Evliliğim, çalıştığım işler, hepsi ama hepsi... Mecburiyetten dolayı insanların kurallarına uymak, onlara zoraki gülücükler atmak. İşte benim hapishanem bunlar" (sf 29)

* Benim için sadece bir tane düşman var, tek bir tane kurt... O da içimdeki kurt, içindeki düşman. Sadece onunla yarışıyorum. Hayatım boyunca sadece onu muhatap alacağım. (sf30)

* "Sadece kendisine bölünen asal sayılar gibiyim, bir taraftan güçlü ve asil, diğer taraftan yalnız , yapayalnız..." (sf 33)

* Vicdan azabı insanın en büyük cehennemidir... (sf 36)

* Her adan birşeyler bırakmıştı Berrak'a giderken. İlki güzel bir kız çocuğu, ikincisi onulmaz büyük yaralar, üçüncü sünepeyse mutfak masasına güller bırakıyordu her sabah. (sf 38)

* Mutluluk, acılar olgunlaştıkça tat vermeye başlayan bir meyvedir... (sf 55)

* İnsanın kendi özü neyse , Karşısındaki insanda gördüğü de odur. (sf 64)

* "İnsanın en büyük kaybı, kendine verdiği değeri yitirmesidir. " (sf125)

* Kendinize yapacağınız en büyük iyilik , içinizdeki tüm kötülükleri anlatabileceğiniz bir arkadaş bulmaktır... (sf 139)

* Hiçbir şeye inanmayan bir ansanın bile kendisine inanan bir kadına ihtiyacı vardır. (sf 152)

* İnsan kendi kusurlarına sahip diğer insanlara tahammül edemez... (sf 235)

*Acı çekerken şiir yazarsın, mutluyken de şiir gibi yaşarsın... (sf 278)

* Ölüm korkusundan daha dehşet verici bir şey varsa , o da ölememektir.





18 Saat
Kitabın Adı :18 Saat
Yazar : Ertürk Akşun
Yayınevi :Destek Yayınları
Sayfa Sayısı : 424

"Bedelini ödediğim hatalarımdan dolayı kimse beni yargılayamaz..." 
   Yaşadığın hayatın üzerinde bıraktığı izleri fark edebilmek için ölümün soğuk yüzüyle karşılaşmayı bekleme. Bazen sadece 18 saatlik bir zaman dilimi dahi, koca bir hayat kadar uzun gelir insana. En büyük aşkların filizlendiği ve en devrimci düşüncelerin toprağa düştüğü anlar zaten en dar ve çıkmaz zamanlar değil midir? Belki de bu yüzden hayat dediğin yarın cayacakmışsın gibi yaşanır...
                                                 * * *
 "18 Saat" aşk, tutku, şehvet, macera ve tarihle örülü nefes kesici bir roman.
Yolları aynı adreste kesişen birbirinden farklı ve iddialı karakterler
ölümle burun buruna geldiklerinde bir daha eskisi gibi olmayacak hayatlar
yeniden yazılmak zorunda kalınan kaderler sadece fikirleri değil, ruhları da değişenler...
    "Gözümüzle gördüğümüz her güzel şeyin arkasında mutlaka bir giz ya da acı saklıdır..."





                                                     

5/04/2016

Yörünge - Tess Gerritsen || Kitap Yorumu

Mayıs 04, 2016 4 Yorum
Kozmokitap

   Tess Gerritsen'in kitaplarını ne kadar sevdiğimi bilirsiniz. Yayınlanan kitapları arasında okumadığım iki kitabı kalmıştı yazarın. Birisi Yörünge diğeri de Mefisto Kulübü. Yörünge 'yi hiç bir yerde bulamadım. Çünkü farklı bir yayınevi tarafından yanlış hatırlamıyorsam 1999 yılında basılmış ve yeni baskısı yoktu. Martı Yayınları da 2015  yılında  basınca bu kitabı edinmeliyim demiştim. Kitabı benim almama fırsat kalmadan bu yazarı ne kadar sevdiğimi bildiğimden kızım alıp bana hediye etti:)) Mefisto Kulübü'ne gelir isek kitabın yeni basımındaki kapak görselini hiç sevmedim ve kütüphanemde bu görselde bir kitap olmasını istemiyorum. Eski basım bulabilirsem o zaman kitabı alacağım.

   Yörünge'yi okumaya başladığımda büyük bir araştırma sonucu ortaya çıkan bir kitap olduğu anlaşılıyor. Yazar teknik konuları , uzay istasyonunu ve astronotların davranışlarını gayet başarılı bir şekilde betimlemiş.

    Kitap bir denizaltı çalışması ile başlıyor. Açıkçası ben   denizaltı araştırmasını okumaya başlayınca bu kitap uzay ile alakalı değil miydi? ben mi yanlış hatırlıyorum diye düşündüm. Bölümler ilerledikçe bu bölümün de niye yer aldığını anlıyoruz.

   Emma uzay çalışmalarına katılabilmek için eğitim alan bir doktordur. Uzay istasyonunda farklı deneyler yapılmaktadır. Burada görev alan bir astronotun karısı trafik kazasında ölünce onun yerine henüz çalışmaları tamamlanmamış olsa da Emma gönderilir. Uzayda deneyler yapılırken fareler ile ilgilenen Kenichi fare tarafından ısırılır. Bu olayın sonrasında da fareler hastalanıp ölmeye başlarlar. Kenichi de bir sabah hasta olarak uyanır. Emma tam olarak nesi olduğunu anlayamaz . Kalp problemi olabileceğini düşünür. Kenichi'nin durumu ağırlaşınca Dünya'dan bir kurtarma mekiği gönderilir Kenchi'yi almak için. Fakat Kenichi dayanamaz ve ölür. Bu olaylar sonra büyük bir karabasan uzay istasyonunu sarar. Henüz başlarına ne geleceğinden ya da düşmanlarından habersizdirler. Emma uzayda mücadele ederken Dünya'da eşi JAck onun için mücadele eder.

   Okumaya başladığınızda elinizden bırakamayacağınız bir gerilim yazmış Tess. Bu kadın hiç bir kitabında beni hayal kırıklığına uğratmadı. Kitapta sadece biyolojik gerilim değil aynı zamanda duygusallık  ve aşk da var. Bazen çok basit olaylar yüzünden bizim için aslında neyin önemli olduğunu kaçırdığımızı görüyoruz. Ve  bazen de bizim için değerli olanı ancak kaybetmeye yakın olduğumuz zaman daha iyi anlıyoruz. Kitapta da bu durum çok iyi anlatılmış. Kalemine sağlık Tess!...

    Kesinlikle tavsiye edilir....




Yörünge - Tess Gerritsen

Kitabın Adı : Yörünge
Yazar : Tess Gerritsen
Yayınevi : Martı Yayınları
Orjinal adı : Gravity
Çevirmen : Cumhur Mısırlıoğlu
Sayfa Sayısı : 512

       Bu öyküde kötü adamlar yok, sadece kahramanlar var.
    Kozmik tozlar, uzayın soğuk, karanlık yerlerinden gelen ele avuca sığmayan gezginler, yaklaşan biyolojik tehlikenin heyecanına karışan duygusal ilişkiler ve küçük, güzel mavi küreden çok uzakta başlayan bir gerilim… Tess Geritsen bu kez bambaşka bir yörüngede yazıyor.
    Dr. Emma Watson, mesleğinde hızla yükselmiş bir araştırmacıdır ve nihayet uzun zamandır düşlediği bir deney üzerinde çalışma fırsatını yakalamıştır. Bu deney için yapacağı uzay yolculuğu artık bitmek üzere olan evliliğinden daha önemlidir. Yerçekimsiz ortamın farklı canlı türleri üzerindeki etkilerini incelemek için Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilir. Ne var ki birtakım aksaklıklar olur ve işlerin kontrolden çıkmasıyla deney son derece tehlikeli bir biyolojik savaşa dönüşür. Emma'yı hem büyülü uzay yolculuğunda hem de dünyada zorlu bir mücadele beklemektedir.

Blogumda yer alan diğer Tess Gerritsen Kitapları:

 Sessiz Kız 
Sona Kalan 
Gece Yarısından Sonra 
Hasat 
Karanlığın Ayak İzleri
Diriliş 



                                                            Kozmokitap
Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.