1/04/2018

# Bilgi Yayınevi # Kitap Yorumu # Orkide Ünsür # Yılgayak

Yılgayak - Anadolu Korku Öyküleri 3 || Kitap Yorumu

Yılgayak




  Küçükken hatırlarım büyükler bir araya geldiklerinde eskilerden, tuhaf olaylardan bahseder konuşurlardı. Yanlarında çocuk olduğunu ya unutur ya da görmezden gelirlerdi. Oysa ki çocuk zihni unutmaz hele de tuhaf öyküler duyunca onu beynine izleri kolay kolay kaybolmaz.

    Anadolu Korku Öykülerinin üçüncüsü Yılgayak 'ı okurken aklıma küçükken duyduğum garip , paranormal, cinli -perili öyküler geldi. Yabancı korku öykülerini okurken gerilirim, etkilenirim fakat kitap bittikten sonra da etkisi uçar gider. Yılgayak ise bizim kültürümüzden ve bizim toprağımızdan olunca beni daha fazla etkilediğini itiraf ediyorum. Kitap bittikten sonra bile etkisini hissetmeye devam etti. Hatta aklıma unuttuğumu zannettiğim rivayete göre gerçek olan öyküler geldi ki bunlar kitapta yazanlara yarışır cinsten. Tüylerim diken diken oldu ... Okuduklarınızın çok fazla etkisinde kalıyorsanız bu kitap sizi ürkütebilir .

   10 farklı yazardan on farklı tüyler ürpertici öyküler içeriyor kitap. Kitaba başlayınca bitirmeden duramadım . Bu öykünün sonu nasıl bağlanacak , sırada ne var, diğer öykünün konusu ne derken bir baktım ki kitap bitmiş. Bazı yerlerde gerildim, bazı yerlerde gözümü sayfadan bir saniye bile ayırmadım, bazı yerlerde de sesli bir şekilde güldüm. İyi ki kitabı evde okuyordum yoksa beni deli zannedebilirlerdi.

   Kitabı bitirdikten sonra diyebilirim ki tekinsiz , ıssız yerlerde sakın tek başınıza dolaşmayın, hele de yabancı biri size yaklaşırsa arkanıza bakmadan kaçın ....





Kitabın Adı : Yılgayak
Yayınevi : Bilgi Yayınevi
Sayfa Sayısı :292


Anadolu Korku Öyküleri III – Yılgayak, serinin yepyeni, genç ve güçlü kalemlerle biraraya geldiği, etkileyici bir antoloji. İlk kitabın yayımlanmasının ardından geçen sürede ana fikri aynı kalsa da hem dünyada hem de ülkemizdeki korku kültürünün değişimleri bu yeni kitabın öykülerinin üretilmesinde en etkili rolü oynadı. Anadolu topraklarına baktığımızda açıkça görünen ilk şey, dünya uluslarına –birkaç istisna dışında- nasip olmamış, binlerce yıl geriye doğru izini sürebileceğimiz medeniyet tarihimizdir. İşte bu topraklarda yoğrulmuş, köklü bir kültürel yapı ve iç içe geçmiş sosyal zenginliği barındıran bu öyküler, belki de asla açıklanamayacak kadim korkuları beraberinde getiriyor. Türk mitolojisi, Erliğin Kızları, Cemre ve Nevruz da bu kitapta, define peşinde koşup hırslarına yenilen, zeytin ağaçlarının ya da lanetli taşların gazabına uğrayanlar da. Tekinsiz kasaba ve mezraların, kimselerin dillendirmeye cesaret edemediği karanlık sırları, hayaletler, cadı neneler ve periler dolu masalları ile aynı anda; bilinmez ve keşfedilmemiş canavarların da yuvası olmuş hikâyeler bunlar.
Her öykünün Anadolu'nun bambaşka korkularına, önceden işlenmemiş yepyeni bakış açılarıyla yanaştığı, Anadolu Korku Öyküleri efsanesine kanı kaynayarak eklenmiş tüyler ürpertici bir kitap.


                                                            Kozmokitap

2 yorum:

Yorumlarınızda link vermemeye dikkat ediniz. Link verdiğiniz yorumları yayımlamıyorum maalesef :(

Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.